İyi haftalar canlar…
Sizi biraz eskiye götürsem diyorum… Eski dediysem, 90’lı yılların sonlarına doğru…
Çünkü olayın kahramanları halen aramızda…
Hatun kişi öyle pek şahane bir güzelliğe sahip değil… İnce uzun, şimdilerde havalı filan ama o kadar işte…
90’ların sonunda kocasından ayrılmış, iş arıyor…
Araya giren dostlar, ille de medyada boy göstermesini istiyor hatunun…
“Medya”dan kastım üst düzey bir yöneticiye asistanlık…
Görüşme günü gelip, çatıyor…
İnce uzun fiziğine güvenen genç kadın, karşı cinsi etkileyip, işe alınacağına o kadar emin ki, reddedileceği zinhar aklının ucuna gelmiyor…
Üst düzey yönetici, bu genç anneyi kendisi için uygun bulmuyor…
Yanlış anlamayın CV’sini ya da fiziğini değil, yüzünü beğenmiyor….
Başından savdığında, hatun boş durmuyor tabii… Hırslandığı için medyanın yan kollarından birine, bir yapım şirketine başvuruyor bu kez…
Şirketin patronu, zaten bu konularda şerbetli…
Evli ama yıllarca uzun soluklu aşklar yaşamış biri… Bir asistana da ihtiyacı olduğu için bu hanımı işe alıyor…
Birlikte güzel işlere imza atıyorlar…
Ateşle barut hikayesi devreye girince, hanım kızımız hayatının atağını yaparak, adamın hayatındaki ikinci kadını devre dışı bırakıyor…
İş seyahatleri yoğunlaşınca, aşk da eni konu kızışıyor…
Eh, adam evli…
Karısı akıllı, bilse de hiç görmüyor duymuyor…
Hal böyle olunca, sevgilisine olan ilgisini ona daha çok para kazandırarak telafi etmeye çalışıyor…
Nitekim o hatun, şimdilerde ciddi bir servetin sahibi…
Bütün sosyetik davetlerde başrolde…
Kullandığı çantaların değeri, lüks bir daire almaya yetecek cinsten.
Adamla yolun sonu yok…
Küçük bir maraza çıkarıp, önce eski eşine geri dönüyor ki,ona yeni ve servet ,içinde yüzeceği bir hayat sunan adamla yollarını rahatça ayırabilsin…
Bir süre eşiyle takılıyor, sonra işlere gömülüyor…
Hani şekerim çok paralanınca kadınlar, gönüllerinin çektiğini arzuluyor ya, bu da aynı hesabın peşine düşüyor…
Bir davet organizasyonunda tanıştığı,ünlü bir siyasetçinin oğlu ile yakınlaşıyor…
Oğlan evli…
Ama hatuna abayı fena yakmış durumda…
Bu iş bir duyulursa, genç çocuğun babası onu kulaklarından tavana çakar…
Hatunun da yolu kesilir.
Çünkü, o siyasetçi ile daha önce birlikte olduğu patron da iyi arkadaş…
Ay memlekette neler oluyor, bunlar hala uçkur ve para peşinde yani… Ayıp, vallahi ayıp…
30 Ekim 2011 Pazar
2 Ekim 2011 Pazar
ŞEYDA ÇOŞKUN'un SEVGİLİSİ 'SAHTE' BARZANİ!...
Mesut Barzani'nin yeğeni olarak tanınan Şeyda Coşkun'un sevgilisi; Barzani Ailesi'ni harekete geçirdi. Barzani'nin gerçek yeğeni: "Böyle birini tanımıyoruz; Türk istihbaratına şikayet ettik!" diyor.
VARLIĞINI BASINDAN ÖĞRENDİK
Mehmet Ali Erbil'in eski baldızı Şeyda Coşkun'un sevgilisi Muhammed Kerim Barzani'nin, Bodrum'da silahlı korumalarla boy gösterip kendisini Barzani'nin yeğeni olarak tanıtması, Barzani Ailesi'ni çileden çıkardı... Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri Mesut Barzani'nin gerçek yeğeni Mustafa Salman Barzani, "İsmimizi kullanan o kişinin varlığını, bir ay önce medya takip raporlarından öğrendik. Şikayetçiyiz!" dedi.
SAHTEKAR MI DOLANDIRICI MI?
Barzani, "Biz muhafazakar bir aileyiz. Böyle hayatlarımız yok. Ben iş için sürekli Türkiye'ye gelir giderim ama koruma ve şoför bile kullanmam" dedi. Barzani, konuyla ilgili Türk istihbarat yetkililerine şikayette bulunduklarını söyleyip ekledi: "O kişi sahtekar ya da dolandırıcı mı; amacı nedir ailece öğrenmek istiyoruz..."
Şeyda Coşkun, konuyla ilgili yorum yapmayacağını söyledi ve "Bu meseleyi neden sorup duruyorsunuz?" diyerek tepki gösterdi.
Şirin SEVER 09/08/2011
SABAH GAETESİ
KORUMALAR EŞLİĞİNDE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI!
Tuğba Coşkun, minik oğlu Ali Sadi için Bodrum’daki evinde doğum günü partisi verdi. Davetliler, silahlı korumaların gözetiminde eğlendi.
Tuğba Coşkun, Mehmet Ali Erbil’le evliliğinden dünyaya gelen oğlu Ali Sadi’nin 5’inci yaş gününü Yalıkavak’taki evinde kutladı. Parti için evin bulunduğu sitenin bahçesi tam bir panayır yerine dönüştürüldü. Palyaçolar ve süper kahraman kılığındaki animatörlerin gösteri yaptığı partide havai fişekler patlatıldı.
Barzani’nin yeğeni
Partiye katılan 50 kişi arasında, Tuğba Coşkun’un kardeşi Şeyda Coşkun’la ilişki yaşadığı konuşulan, Mesut Barzani’nin yeğeni Muhammet Kerim Barzani de vardı. Barzani, partiye korumaları eşliğinde geldi. Davetlilerin çevresinde etten duvar ören silahlı korumalar, gözlerini bir an olsun Şeyda Coşkun ve Barzani’nin üzerinden ayırmadı.
MİLLİYET GAZETESİ
05.07.11 09:45
1 Ekim 2011 Cumartesi
İĞNELİ FIÇI Yazıyor
Memlekette sağa sola bakıp, gençlerin haline dövünüyoruz; “Vah vah ne günlere geldik, ahlak elden gitti” diye...
Gencecik kızlar, pavyonlarda meze…
Aileleri onları üniversite öğrencisi sanıyor…
Yazık vallahi...
Çivisi çıktı her şeyin diyeceğim de, çivi bile kalmamış aslında...
Bakın ne duydum geçenlerde…
Gidip kulaklarımı yıkatasım var öyle bir dedikodu...
Efendim, bir adam ve çok kadın mecralı ilişkiler yumağından yıllarca fışkıran hikayelerin haddi hesabı yok…
Bu çok ünlü adam, kimi ünlü, kimi ünsüz buradan ABD’ye uzayacak sayıda hatunla halvet oldu zaman içinde...
Arzulardaki sınırsızlık, öyle bir boyuta varmış ki, hayatındaki zavallı! Kadınlar onun bu haline uyum sağlamak için ne derse yapar hale gelmişler...
Dışarıda saç saça baş başa süren adamı kapma yarışı , iş yatağa gelince aynı anda dördünün bir arada halvete girmesine de engel olmamış...
Ne adamdan vazgeçmişler, ne kavgadan...
Yıllarca böyle yaşayıp gitmişler...
Bu herkesin birbirinin elinden kapmaya çalıştığı ünlü adamın, uzun yıllarını paylaştığı bir diğer kadın öyle bir işini bilir, öyle uyanık ve tehlikeliymiş ki, diğerlerinin hepsine gözdağı verip dururmuş...
Hani sevgisindendir diyeceğim ama diyemiyorum ki...
Seven kadın, erkeğini öz be öz yeğeninle paylaşır, ardından da kayınbiraderine gelin verir mi?
İşte bu tuhaf ilişkiler zincirinde bu da var şekerler…
Bırakın dünyanın çivisini çıkarmayı, bunların üstünde branda bile durmaz...
Maksat paralara konmak, adamın gücünden nemalanmak olunca, her şey mubah demek ki...
Eh, adamda bu kadar uçkuruna düşkün olunca, talepler yatakta hayat buluyor demek ki...
Bunların hikayesi henüz gün yüzüne çıkmadı...
Birkaç yıl daha var.
Hele birileri güç kaybetsin, hele birbirleriyle çıkar kavgaları biraz daha ilerlesin, siz o zaman görün çarşaf, çarşaf memleket ne hale gelmiş alkışlarınızın altında...
Gencecik kızlar, pavyonlarda meze…
Aileleri onları üniversite öğrencisi sanıyor…
Yazık vallahi...
Çivisi çıktı her şeyin diyeceğim de, çivi bile kalmamış aslında...
Bakın ne duydum geçenlerde…
Gidip kulaklarımı yıkatasım var öyle bir dedikodu...
Efendim, bir adam ve çok kadın mecralı ilişkiler yumağından yıllarca fışkıran hikayelerin haddi hesabı yok…
Bu çok ünlü adam, kimi ünlü, kimi ünsüz buradan ABD’ye uzayacak sayıda hatunla halvet oldu zaman içinde...
Arzulardaki sınırsızlık, öyle bir boyuta varmış ki, hayatındaki zavallı! Kadınlar onun bu haline uyum sağlamak için ne derse yapar hale gelmişler...
Dışarıda saç saça baş başa süren adamı kapma yarışı , iş yatağa gelince aynı anda dördünün bir arada halvete girmesine de engel olmamış...
Ne adamdan vazgeçmişler, ne kavgadan...
Yıllarca böyle yaşayıp gitmişler...
Bu herkesin birbirinin elinden kapmaya çalıştığı ünlü adamın, uzun yıllarını paylaştığı bir diğer kadın öyle bir işini bilir, öyle uyanık ve tehlikeliymiş ki, diğerlerinin hepsine gözdağı verip dururmuş...
Hani sevgisindendir diyeceğim ama diyemiyorum ki...
Seven kadın, erkeğini öz be öz yeğeninle paylaşır, ardından da kayınbiraderine gelin verir mi?
İşte bu tuhaf ilişkiler zincirinde bu da var şekerler…
Bırakın dünyanın çivisini çıkarmayı, bunların üstünde branda bile durmaz...
Maksat paralara konmak, adamın gücünden nemalanmak olunca, her şey mubah demek ki...
Eh, adamda bu kadar uçkuruna düşkün olunca, talepler yatakta hayat buluyor demek ki...
Bunların hikayesi henüz gün yüzüne çıkmadı...
Birkaç yıl daha var.
Hele birileri güç kaybetsin, hele birbirleriyle çıkar kavgaları biraz daha ilerlesin, siz o zaman görün çarşaf, çarşaf memleket ne hale gelmiş alkışlarınızın altında...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)